Bazen durmak istiyorum. Yalnızca durmak…Durursam düşeceğime inandığım tüm korkularıma inat…
Yalnızca hayattan keyif alarak devam etmek istiyorum mesela. Ne yapacağımı düşünmeden. Bitmek bilmeyen bir yarışdaymışçasına bir yerlere bir şeylere yetişmeye çalışmadan. Dünyadaki tüm karmaşaya inat kendi içimdeki dinginliğin tam ortasına geçip durmak.
Kafama esen bir gün çantamı alıp çok görmek istediğim bir şehre gitmek istiyorum mesela. O şehirde kaybolmak, patlayana kadar bir şeyler yemek, ya da az mı beslendim acaba diye dert etmeden aç aç yürümek istiyorum. Birkaç yeni insanla boş boş muhabbet edip, güzel anılarıma katmak istiyorum.. Bir kafede oturup gelen geçeni seyretmek ve belki onlara dair kafamdan hikayeler uydurmak istiyorum. Sonra o gelip geçenleri hayatımın bambaşka anından geçmiş başka birilerine benzeterek beni mutlu eden anılara dalmak istiyorum.
Mesela evimin bahçesinde oturup tüm gün bir ağacı izlemek isityorum. Kedilerle köpeklerle yuvarlanmak, çiçeklerle konuşmak,toprağa dokunmak… Evimin en yakınından en uzağındaki tüm parkları teker teker gezip, bir aşağı bir yukarı salınmak istiyorum… Bazı günler saatlerce deniz kenarında yürümek istiyorum, sonra da denize karşı oturup saatlerce anlatmak istiyorum, içimdekileri. Yetişeceğim bir yer, geç kalacağım bir insan var mıydı düşünmeden.
Bu kitap benim işime yarar mı demeden, şunu mu öğrenirim, bunu mu öğrenirim diye sorgulamadan saatlerce sayfalarına dalıp gittiğim kitaplar okumak isityorum…
Akşam mı olmuş, gün mü ağarmış, kış mı gelmiş, bahara ramak mı kalmış, günleri sonra ayları unutmak istiyorum. Tıpkı olması gerektiği gibi değil de, tam da olmasını istediğim gibi.
Fotoğraf makinemi alıp saatlerce fotoğraflar çekmek istiyorum mesela. Bana güzel gelen yerlerden o anı dondurduğum kareler… Tam anlamıyla bana ait. Sonra o fotoğraflara yazılar ekleyip , sonra o yazılara da o yazıyı yazarken bana eşlik eden müzikleri ekleyip paylaşmak istiyorum. Kimse okur mu okumaz mı umrumda bile olmadan…
Mesela toplulukların içinde olmaktansa kendimle kendi duygularımla yaşamak istiyorum hayatımı, özgürce. Kendi pencerelerimden karışmak isityorum hayata. Gerçekten istediğimde inmek istiyorum aşağılara, karışmak istiyorum sevdiğim insanların arasına. Sonra kendime dönmek yine, yeniden.
Tüm endişelerden uzak, bana takılan, takılacak etiketleri umursamadan.Bu hayat nereye gidiyor demeden. Sadece keyif alarak yaşamak istiyorum. Yarınların kargaşasından uzak, dünleri çoktan unutmuş. Her güne yeniden acaba bugün beni neler bekliyor heyecanıyla uyanmak..
Ve hiç kimse olmaktan korkmadan, sırf yaşadığımı fark edebilmek için, en çok da içimde kendini duyurmak için çırpınan küçük beni duyabilmek için bir süre yalnızca durmak istiyorum…
1 thought on “BAZEN DURMAK İSTERSİN”